“Shire’ı hatırlıyor musun Bay Frodo? Yakında bahar gelecek. Ve tüm meyve bahçeleri tomurcuklarla dolacak. Kuşlar fındık çalılarına yuva yapacak. Aşağı tarlalarda arpa hasadı yapılacak…Ve ilk çilekler yenecek taze kaymakla… Çileklerin tadını hatırlıyor musun?”

Yüzüklerin Efendisi hayranı iseniz bu cümleler tanıdık gelecektir. Kara, korkunç Mordor diyarının tam ortasında, savaşın göbeğine gitmek zorunda kalan Hobbit Samwise Gamgee yoldaşı yüzük taşıyıcısı Frodo’ya söyler bu sözleri. Yüzüğün korkunç ağırlığına biraz daha dayanabilmesi için…

Çileklerin tadını düşünmek geride kalan o güzel günleri anımsamakla eşdeğerdir ve Sam’e devam edebilmesi için inanılmaz bir güç verir. Çilek baharın, hayatın, neşenin, umudun simgesi olur.

Ben elbette bir edebiyat şaheseri olan kitabını tercih ederim ancak filmin kitabın oldukça başarılı ve özenli bir uyarlaması olduğu da bir gerçek. O sebeple kitabın ruhuna sadık kalan bu sözler ne zaman ilk tarla çilekleri çıksa beynimde yankılanır.

Devasa sera çileklerinden bahsetmiyorum, altını çizeyim. İlk tarla çileği çıktı bile, ve onu minicik boyutlarından, mis gibi kokusundan, aşırı tatlı lezzetinden ve çilekler arasında cirit atan minik sümüklüböceklerden ayırt edebilirsiniz.

Bu tarifi mariamindbodyhealth.com ‘de gördüğüm Çilekli Mus’tan aldığım ilhamla yaptım. İyi ki yaptım. Bu harika pudinge doyamadık desem yeridir. Afiyet olsun!

Unsuz & Şekersiz Çilekli Puding

Hazırlık Süresi: 10 dk

Servis: 3 porsiyon

İçindekiler:

1 orta boy avokado (100 gr)

20 – 25 adet küçük boy (150 gr) tarla çileği

2 tepeleme çorba kaşığı (60 gr) süt kaymağı (sütsüz alternatifi hindistan cevizi kreması veya kaju fıstığı kreması)

2 çorba kaşığı (40 gr) bal veya akçaağaç şurubu

½ çay kaşığı vanilya özütü (isteğe bağlı)

*öneri: daha pembe bir renk için biraz kırmızı pancar suyu ekleyebilirsiniz.

Yapılışı:

Tüm malzemeleri pürüzsüz olana dek blenderda çekin, soğutun ve servis edin.