Dün kucağımda arkadaşımın minicik bebeği vardı: onun o sıcacık mis kokusu, minicik elleri, minicik burnu derken neredeyse altı yıl öncesine döndüm. Hormonları altüst ve ciddi anlamda manyaklaşmış bir lohusa olarak geçirdiğim o ilk günlerin anısı ile kendi kendime güldüm durdum. Bütün dünya bebeğimin peşine düşmüş gibi odalara saklanmam, Bade her ağladığında kan ter içinde kalmam, çaresizce uyutma çabalarım, o beceriksiz hallerim…Beline kadar kaka yapmayı başardığı ve güle ağlaya pijamalarını keserek çıkarmak zorunda kaldığım, ama yine de fotoğrafını çekmeyi ihmal etmediğim o gün… Uyusun diye her türlü şaklabanlığı yaptığımız, kollarımız kopana kadar battaniye ile salladığımız, uyudu zannettiğimizde ise battaniyedeki delikten bizi seyrettiğini farkettiğimiz o gece… Evde bir bebek olması fikri…
Eh dedim, belki Bade’ye bir kardeş fikri o kadar da fena değil. İşte o sırada bebek avazı çıkana kadar ağlamaya başladı, hazır kucağımdayken güzelce kakasını da yaptı. Susturamadım. Kan ter içinde kalmama ramak kala annesinin kucağına veriverdim, oh, rahatladım.
Belki de ikinci bir bebek o kadar da iyi bir fikir değildi. Yok yok…her şeye değerdi.
Geçen günkü yazıma bakmayın, evet Bade kötü bir hipoglisemi atlattı, ama onun dışında o kadar iyiyiz ki anlatamam. Değerli Dr. Ümit Aktaş’ın Diyabet ve Zayıflama Kürleri kitabı için hazırladığım bazlama tarifine yer vermesinin yarattığı mutluluk sanki ömrümce sürecekmiş gibi geliyor. Bazlamam bu aralar oldukça revaçta, ve her gece uykuya gülümseyerek dalıyorum.
Kitabı soruyorsunuz, haklısınız. Ha çıktı ha çıkacak derken kitabı yine revize etmeye karar verdik. İçine birkaç tarif daha ekleyecek ve güncelleyeceğim.
Tarife gelirsek, temel tarifler içinde badem unu tarifi olmaması tamamen benim ayıbım. Bu durumu da böylece hemen düzeltiyorum.
Badem Unu
Hazırlık Süresi: yaklaşık 2 gün
İçindekiler:
500 gr çiğ badem*
Üzerini geçecek kadar ılık su (veya fermente badem unu yapmak isterseniz kefir altı suyu/peynir altı suyu)
Yapılışı:
1-Bademleri güzelce yıkayıp süzün, büyük boy bir kavanoza koyup üzerini geçecek kadar su (veya peynir/kefir altı suyu) ekleyin. 24 saat bekletip süzün.
2-Bademlerin kabuklarını soyun, geniş bir tepsiye yayıp 1 gün boyunca açık havada veya fırında 50C ısıda 7-8 saat kurutun.**
3-Kuruyan bademleri un gibi incecik olana dek kahve değirmeninden geçirin, kavanozlayıp buzdolabında saklayın.
Notlar:
*Miktarı size kalmış.
** Püf noktası bademlerin tamamen kurumuş ve gevrek hale gelmesi. Tamamen kurumazsa nemli ve pütürlü bir un elde edersiniz.
Comments (12)
Ne kadar süre saklama şansımız var acaba
en az 1 ay
Buzdolabinda mi saklamali disarida mi?
buzdolabında saklayın
Hangi marka değirmen kullanıyorsunuz?
Sık Sorulan Sorular bölümüne alalım sizi
hazir soyulmus badem kullansak olurmu
olur
Merhaba, ben tariflerinizde badem unu yazan yerlerde hep soyulmamış çiğ bademleri rondodan geçiriyordum ve un olarak kullanıyordum. Arada bir lezzet farkı mı olabilir sizce ? Başka farklılıklar ne olabilir ? Sevgiler,
olur evet soyulmuş olanın dokusu daha güzel oluyor
Yeni kuvings aldım acaba onda yapsam lapasını fırınlasam aynı sonucu alabilir miyim acaba 🙂
Tabi aynı zamanda sütüde ayrı olarak çıkmış olucak. Ama çıkmasını istemiyorsak püre olarak çıkarabilirim. Sizinde fikriniz önemli benim için
Merhaba. Acaba fındık unu elde etmek için aynı tarifi fındığa da uygulayabilir miyiz, ? Ben kabuklu kavrulmamış fındıkları kahve değirmeninde un haline getirerek doğrudan kullanıyorum aslında. Fakat aklımda hep bir soru işareti oluyor, kabukları ayrılmalı mıydı, bunun için de önce suda bekletilip sonra kurutulmalı mıydı gibi… Lezzetten çok sağlık açısından bir fark yaratıp yaratmadığını merak ediyorum. Çok teşekkürler, harika site ellerinize sağlık.