YAZILAR Yazılar

Şekil Değiştirmek Hakkında Bir İki Kelam

Kaç kere şekil değiştirdim bilmiyorum. Hayatın tam da bu olduğunu öğreniyor insan: Kız evlat, torun, çocuk, ergen, genç kadın, eş, anne Sıla. İş kadını Sıla. Çocuğunun tip 1 diyabet olduğunu öğrenen Sıla. Paketli gıdalarla savaşmayı misyon edinen Sıla. Televizyona çıkan ve çıkmaktan nefret eden az ünlü Sıla. Bebeğini kaybeden Sıla. Kabuğuna çekilen bir keşiş yengecine dönüşen Sıla. Yazar Sıla.  Fotoğraf çeken Sıla. Endişeli Sıla. Öfkeli Sıla. Haşimatolu Sıla. Kaygı atakları geçiren Sıla. Telefonu çalınca bile kalbi küt küt atan Sıla. Eğitmen Sıla. Öğretmen Sıla.

Anneannesini güneşli ve soğuk bir Ocak günü kaybeden Sıla.

Ölüm pencerelerin arasından sızan dondurucu soğuk. Ölüm yakıcı bir kuru buz. Boş bir çekyat. Asla bir daha giyilemeyecek bir çift çorap. Geride kalan bir coraspin kutusu. Bir daha boğazından geçmeyecek bir dilim pastırma.

Ölüm bir yumruk.

Bir rahatlama. Sessiz bir veda. Acısı dindi diye mutlu olma aynı zamanda. Ve sonunda sıra sana geldiğinde seni bekleyenlerin olacağını bilmenin huzuru. Ölüm gizemli bir yolculuk -artık o kadar da korkutucu gelmeyen. Ve Sıla’yı bir kez daha şekillendiren.

Daha korkusuz, daha pervasız, daha kuvvetli.

O yumruğun kalbinde bıraktığı çürük izine rağmen.

Write a comment