YAZILAR Yazılar

Bir Köpeğin Varsa Evinden Kahkaha Eksik Olmaz

Hayatımın her döneminde bir evcil hayvanım oldu. Küçükken eve gizlice soktuğum kediler, ilkokulda sahiplendiğimiz köpeğimiz Dusty, ortaokul yıllarımda kapımızda beliren ve unutulmaz bir iz bırakan Pogo… Üniversite yıllarında hayatıma giren kedim Yumuk ve ne kadar zeki olduğuna inanamadığım tavşanımız Veruca. Şimdi ise ailemizin neşe kaynağı köpeğimiz Bilbo var.

Özellikle Pogo’nun yeri çok başkaydı. Zor geçen ergenlik yıllarımda benim için eşsiz bir duygusal destek kaynağı oldu. Aniden geldi ve hayatıma büyük bir anlam kattı. Ne yazık ki, bir yaz günü sarı çiçekli o ağacın altında, uykusunda bu dünyadan göçtü. O kadar üzüldüm ki, uzun yıllar boyunca bir daha köpek sahiplenmek istemedim.

Yıllar sonra bir arkadaşım bana şöyle dedi:

“Eğer bir köpeğin varsa, evinden kahkaha eksik olmaz. Her güne gülümseyerek başlarsın.”

Haklıydı da. Yakın zamanda okuduğum bir makale de benzer bir şeyden bahsediyordu:

“Evcil hayvanlar, özellikle de köpekler, eşsiz birer dosttur. Koşulsuz sevgi ve yargısız dostluk sunarlar. Bu duygusal destek, özellikle ergenler için kritik bir avantaj sağlar.”

Araştırmalara göre evcil hayvanı olan ergenler, bu zorlu dönemi daha kolay atlatıyor. Çünkü ergenlik, bireyin ailesinden ayrışarak kendini yalnız hissettiği kırılgan bir süreçtir. Bu noktada bir köpeğin varlığı, istikrar ve güven hissi sağlar. Aynı zamanda sorumluluk bilincini artırır, öz yeterlilik ve empati duygularını güçlendirir.

Kızımın Ergenlik Dönemi ve Bilbo’nun Rolü

Kızımın ergenlik dönemine yaklaşırken bir köpek sahiplenmemin en önemli nedeni de galiba bunu içten içe hissetmemdi. Diyabetli olmanın, zaten zorlu bir dönem olan ergenliğe getirdiği yükler karşısında hazırlıktı  belki de.  Ama o sert duvara çarparken köpeğimiz Bilbo bir kask görevi gördü. Evin neşesi oldu. Yalnız kaldığı dönemlerde, arkadaşlarıyla yaşadığı sıkıntılarda, kendi içsel çatışmalarında, sağlığıyla ilgili açmazlarda Bilbo kızımı hep olumlu anlamda etkiledi. Etkilemeye de devam ediyor.

Köpekler Diyabeti Sezebilir mi?

Bazı köpekler diyabetli bireylerin kan şekerindeki dalgalanmaları sezebiliyor. Açıkçası ilk başta içimde böyle bir umut vardı. Belki Bilbo, kızım Bade’nin kan şekerindeki değişimleri hissedebilir ve bir hizmet köpeği gibi yardımcı olabilirdi.

Ancak Bilbo bu konuda tamamen fos çıktı. Sensörlerin işini sensörlere bırakıyor ve hayat amacı “bir lokma daha fazla yemek yemek”.

Olsun Bilbo, sen yine de iyi ki varsın!

Write a comment