Çok acı bir anekdot paylaşayım.
“Geçen gün …’ya rastladım.” dedi arkadaşım kahvesinin
üzerinden muzip bir bakış atarak. “Hatırlıyor musun onu? Şu doktor olan?”
“Eee ne olmuş ona?” diye sordum merakla.
Çok acı bir anekdot paylaşayım.
“Geçen gün …’ya rastladım.” dedi arkadaşım kahvesinin
üzerinden muzip bir bakış atarak. “Hatırlıyor musun onu? Şu doktor olan?”
“Eee ne olmuş ona?” diye sordum merakla.
Üçüncü kitabımı, daha doğrusu ikinci kurgu romanımı yazmaya başladım. İkinci çocuklar için ve önümüzdeki yıl geliyor. Ancak bu defa yetişkinlere yönelik ve bana çok heyecan veren bir konu üzerinde çalışıyorum.
Odasında tek başına evcilik oynaması bizim için yeni.
Genellikle tek başına olmaktan hiç hoşlanmaz, ben
mutfaktayken o da mutfakta oturur. Biz salonda bir şeyler izlerken o da
oyuncaklarını salona getirir.
Karşılıksız aşka
oldukça benzeyen ama toplumda onun kadar kabul görmeyen, adına karşılıksız
arkadaşlık diyebileceğimiz bir gerçeklik var.
Bir insanın ruhunu kendininkine
yakın bulursun.
Bazen, birilerini kırmamak için yapmayı kabul ettiğim şeyler
var – sonradan aslında hiç de yapmak istemediğimi fark ettiğim.
Depremin olduğu gün – deprem henüz bitmeden hatta- telefona sarıldım ve hatlar kesilmeden Bade’nin okuluna ulaşmayı başardım. Meğer herkes sınıftayken o bir üst katta, rehber öğretmenin ofisindeymiş.
Bu web sitesindeki tüm tarifler, yazılar ve fotoğraflar Sıla Baki Alkan – Bade’nin Şekeri’ne aittir. Bu web sitesinde bulunan yazı, fotoğraf ve tariflerin izin alınmadan yayımlanması yasaktır. 2014-2022 Bade'nin Şekeri