Dün kucağımda arkadaşımın minicik bebeği vardı: onun o sıcacık mis kokusu, minicik elleri, minicik burnu derken neredeyse altı yıl öncesine döndüm.
Category / Raw
Bundan tam otuz yıl önce, 1987 yılının Mart ayında dedemi kaybettiğimizde ben üç yaşındaydım. Son nefesini o yılın meşhur Mart kar fırtınası sırasında vermiş.
“Ay, kaprisli Ay, sen beşiğinde uyurken baktı pencerenden, ve kendi kendine dedi ki:
“Bu çocuk hoşuma gidiyor.” Sonra yavaşça indi bulutlardan yapılmış merdiveninden ve çıt çıkarmadan geçti camdan içeriye.
Teşekkür ederim diyemiyor hala. Tekeşşür ediyor. Bade’nin arkadaşları doğum günlerinde pastanın mumlarını üflemiyor: müflüyor. Bade merdivenlerden değil verdirenlerden aşağı iniyor.
Memleketimin marketlerinde çeşit çeşit, ucuz ve katkı maddesi dolu çikolata kremaları cirit atıyorken badem kreması özellikle Amerika’da ve paleo diyet uygulayanlar arasında oldukça popüler.
Eskileri, daha doğrusu nostaljiyi seven insanlar grubuna dahil olduğum için yılın bu son günlerinde geçmişe dalıp gitmekten kendimi alamıyorum.