
Açıklamaya giriştim. Eğer hasta olmak istemiyorsa insülinlerini olmalıydı, hem çok fazla acıtmıyordu ki. Hasta olursa onu mutlu eden şeyleri yapamazdı. Sanırım bu cümleleri sarf ederken yüzümdeki hüznü saklayamamış olacağım ki anında ruh hali değişiverdi. Annesi üzgündü, ve yaşı kaç olursa olsun, bir çocuğun kitabında bu hemen değişmesi gereken bir şeydi. Mutlu anne demek mutlu çocuk demekti. “Ben hiç korkmuyorum ki insülinden” dedi bir anda, “Ben kocaman bir abla oldum. Devvv gibi. Hiç acıtmıyor ki.”
İnsanın kalbinin yerinden çıkıp yere düştüğü o anlardan biriydi işte… Bu kadar küçük bir insanın bu kadar duyarlı, bu kadar cesur olduğunu görmek insanı değiştiriyor. Beni her gün değiştiriyor.
Yine bir Pazartesi, yine evimiz onun neşeli konuşmalarıyla canlanıyor.
Yine bir Pazartesi, yine evimiz onun neşeli konuşmalarıyla canlanıyor.
Kızım ve ben, kendimize ait bir gün daha geçiriyoruz.