Şimdi şöyle bir dünya düşünün:
Haşimoto Tiroidi isimli bir hastalığınız var.
Doktora gidiyorsunuz ve size sentetik tiroid hapı veriyor.
Hastalık yüzünden kilo alıyorsunuz ve bir türlü veremiyorsunuz.
Sizi bir de diyetisyene yönlendiriyor.
Diyetisyeninize glutensiz beslendiğinizi söylüyorsunuz.
Kaşlarını kaldırıp sebebini soruyor.
Haplar size kendinizi geçici bir süre iyi hissettiriyor.
Haşimoto semptomları ara ara kendini göstermeye devam ediyor.
Bazı sabahlar yataktan kalkamıyorsunuz.
Unutkanlık nüksediyor.
Hala kilo veremiyorsunuz.
İnternette yaptığınız araştırmalar sonucunda AIP diyetinin hastalığı gerilettiğini okuyorsunuz.
Yapmaya karar veriyorsunuz ama bu konuyu diyetisyeninizle veya doktorunuzla konuştuğunuzda farkediyorsunuz: bu diyetten haberleri yok.
Kendi kendinizin doktoru oluyor, facebook gruplarında tahlil sonucu paylaşmaya başlıyorsunuz.
Sentetik tiroid hormonu yerine doğal kurutulmuş tiroid hormonu kullanan hastaların semptomlarında çok daha büyük bir iyileşme görüldüğünü okuyor, böyle bir ilacın ülkenizde bulunmadığını öğreniyorsunuz. Çünkü sadece domuzlardan üretiliyor.
Sentetik hormona devam etmek zorundasınız.
TSH değeriniz normal seyrediyor ama kendinizi hiç de normal hissetmiyorsunuz.
Benim en çok üzüldüğüm sağlık sisteminin böyle acınacak bir halde olması ve cüzdanlarının hastaların parasıyla dolmasını isteyenlerin acımasız dünyasında yaşıyor olmamız değil.
Benim en çok üzüldüğüm bunların farkında bile olmadan doktoru ne derse yapan, glutensiz beslenmesi gerektiğinden haberi bile olmayan, semptomları yüzünden hayatı kararan, kendisine TSH değerin normal hamile kalabilirsin denilen ama antikor değerlerinin yüksekliği yüzünden bebeklerini doğmadan kaybedenler.
Tarife gelebilirsem,
Kavrulmamış karabuğday ununu denemeyi çok istiyordum, sonunda fırsat bulabildim. Çorbalara kıvam vermek için yerli tohum mısır unu kullanıyordum ama mısırı diyetimden çıkarmak zorunda kaldığım için yerine aradığım alternatifi şıp diye bulmuş oldum.
Kavrulmamış karabuğday unu piyasadaki diğer karabuğday unları gibi ağır olmadığı gibi çorbalara da çok yakışıyor, midemde şişkinlik ve yanma da yapmıyor.
Terbiyeli Tavuk Suyu Çorba*
Hazırlık Süresi: 15 dk
Pişirme Süresi: 15 dk
İçindekiler:
1,5 litre serbest gezen tavuğun haşlama suyu
3 silme çorba kaşığı kavrulmamış karabuğday unu**
3 çorba kaşığı saf yağ (veya tereyağı)
½ limonun suyu
1 yumurta sarısı
1 diş sarımsak
Servis için kekik
Yapılışı:
1-Tavuk suyunu küçük boy tencerede ısıtın.
2-Ayrı bir yerde karabuğday unu, limon suyunu, yumurta sarısını ve bir kepçe ılık tavuk suyunu homojen olana dek çırpın. Karışımı çorbaya yedirin.
3-Sarımsağı çorbanın içine rendeleyin ve çorba blenderi ile çorbanın kıvamını pürüzsüz hale getirin.
4-Bol kekikle servis edin.
Notlar:
*Bu terbiyeyi işkembe ve paça çorbası için de kullanabilirsiniz.
**Safran marka Karabuğday unu kullandım. Bu kavrulmamış karabuğday ununun kokusu ve kötü bir tadı yok. Belli belirsiz. Cidden başarılı. Bu unu öneren tüm okuyucularıma da selamlar ve teşekkürler gönderiyorum.
Comments (6)
Merhaba bu kavrumamış karabuğday ununu gaps diyetini giriş aşamalarında da kullanabiliyor muyuz.
merhaba, giriş aşamasında yasak. Ancak uzun süre gaps yaptıktan sonra ve iyi sonuç alındığında fermente edilerek tüketilebiliyor
unun fermentesi nasıl oluyor ki
karabuğdayı peynir altı suyunda fermente edip kurutup un haline getiriyorsunuz
En sevdiğim çorbalardan birisi. Nefis olmuş ellerinize sağlık.
çok teşekkürler 🙂