Bu satırları okuyorsanız siz de muhtemelen benim gibi Bayram ziyaretlerinden çekinenlerdensiniz.

Bir keresinde misafirliğe gittiğimiz evde Bade’nin parmak delme aletini evde unuttuğumu farkedip kan ter içinde kaldığımı anımsıyorum. Eşim o kadar yolu geri gitmek zorunda kalmıştı. Bade’nin şekerini ölçebilmemiz ve dolayısı ile yemek yiyebilmesi için!

Bazı insanlar hayatlarının ne kadar kolay olduğundan gerçekten bihaber, öyle değil mi?

Misafirliğe gideceğiniz aile, eş, dost vs. sizin diyetin detayını muhtemelen bilmeyecektir. Bütün evlerde kimyasaldan imal edilmiş şeker ve çikolata türevleri salonun ortasına yerleştirilmiştir. Olmadı mutlaka enfes hamur işleri yapılmıştır.

Mesela ben anneanneme Bayram ziyaretine gittiğimde genellikle kuzenimin yaptığı şekerpare, yengemin yaptığı yaprak sarması ve revani ile karşılaşırım. Amaaan, nasıl olsa kırk yılda bir yeniliyor deyip affetmem. Ama sıkı diyetleri sebebi ile bunları nadiren bile olsa yememesi gereken okuyucularım var.

Börekler, çörekler, tatlılar, tuzlular ikram edildiğinde canınız illa ki isteyecek… Hadi biz yetişkin insanlarız diye düşünüp ikramı reddetsek bile bu saydıklarıma özenecek kişi çocuğunuzsa ne olacak ?

Gizlice ağzına bir şeyler atarsa ve aylardır emek verdiğiniz diyet bir anda bozulursa diye düşünüyor olabilirsiniz. Ya da sadece istediği kadar yiyemeyeceği ve çok özeneceği için karaları bağlıyorsunuzdur.  Misafiri olacağınız evi önceden uyarma ihtiyacı hissedip şeker & çikolataları saklamasını istemiş olabilir misiniz? Veya yanınızda yurtdışından getirttiğiniz özel şeker, çikolataları mı taşıyorsunuz?

Bade bayramda mutlaka şeker yiyen çocuklara denk gelecektir. Hadi bir tane istedi ve yedi diyelim…

“Tamam bir tane yedim, artık tatmin oldum. Şimdi oyun oynayıp şeker yiyen arkadaşlarımı tamamen görmezden geleceğim.” diyebilecek 5 yaşında bir çocuk muhtemelen uzaydan gelmiştir.

…

Biliyorum, çok zor. Hastalıklarla uğraşmak zor, diyet uygulamak zor, sağlıklı beslenmeye çalışmak zor. Allah biliyor ya…nefsimize hakim olmak bazen çok zor.

Neyse ki imkansız değil.

Ağzınızın tadının bozulmadığı huzurlu ve neşeli bir Bayram dilerim.

Gül Lokumu

Hazırlık Süresi: 30 dk

Servis: 30-35 adet lokum

İçindekiler:

Lokum için

20 adet hurma (160-180 gr)

6 çorba kaşığı (30 gr) toz rende Hindistan cevizi

2 çorba kaşığı gül suyu*

Dış kaplaması için

30 gr ufalanmış kuru gül yaprağı**

Yapılışı:

1-Hurmaları en az yarım saat ılık suda bekletin, çekirdeklerini çıkarıp mutfak robotunuzda Hindistan cevizi ve gül suyu ile birlikte macun kıvamına gelene dek çekin.

2-Oluşan hamuru mutfak tezgahınıza alın, ince uzun dikdörtgen şeklini verin. Bir bıçak yardımı ile minik kareler kesin.

3-Kareleri ufalanmış gül yapraklarına bulayıp servis tabağına dizin. Buzdolabında 2 saat dinlendirip servis edebilirsiniz.

Not:

*Gül lokumu sevmiyorsanız gül suyu yerine hazırladığınız lokum hamuruna iri dövülmüş antep fıstığı, fındık, ceviz içi katabilir,  lokumların dışını Hindistan cevizi veya susamla kaplayabilirsiniz. Minik renkli kağıtlara sarıp marketten alınmış süsü vermek de ayrıca iyi bir fikir olabilir. 

**Gül suyumu da yapraklarımı da aktardan aldım.

 Önemli not: 

Saveur En İyi Blog Ödülleri için adaylıklar başladı. Eğer henüz yapmadıysanız iki dakikanızı ayırıp aşağıdaki linkten “Best New Voice” kategorisinde bloğumu (NOMINATE –www.badeninsekeri.com) aday gösterebilirseniz çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler!

http://www.saveur.com/blog-awards-2016-nominate