Neden kötü şeyler bir anda olur? Herşey yolundayken, biraz önce ne kadar dertsiz hissettiğinizi fark edip de hayıflanasınız diye mi ? Cumartesi öğleden sonra fenalaşıp da annemle babam beni hastaneye götürürken bunları düşünüyordum işte.
Önce bir türlü geçmeyen bir baş ağrısı, sonra aniden göğsümün ortasında bir yırtılma hissi, boyun ve sırtıma yayılan hafif bir ağrı, kontrol edemediğim korkunç büyüklükte bir panik duygusu, nefes darlığı ve halsizlik. Evde Bade’yle yalnızız bir de iyi mi. Eşimin iş yeri uzak… Hemen babamı arıyorum.
Hemşire neyiniz var der demez ağlamaya başlıyorum. Kendimi tutamıyorum, korkudan çocuk gibi hıçkıra hıçkıra ağlıyorum. Yanlış anlaşılmasın, o an ben ölmekten zerre korkmuyorum. Bade için korkuyorum, onun için ağlıyorum. Annesiz kalmasından o kadar korkuyorum ki kendime hakim olamıyorum.
Ayaklarıma kollarıma, göğsüme bir şeyler yapıştırıyorlar kalp ritmime bakıyorlar. Kalp krizi falan geçirmiyorum tabii ki herşey normal. Yaşlı, tonton bir doktor geliyor. Beni muayene ediyor.
“Sen neye üzüldün bakalım ?” öyle babacan görünüyor ki adama sarılıp ağlayasım geliyor.
“Bir şeye üzülmedim.”
“Emin misin?” diyor o görmüş geçirmiş bakışlarıyla.
“Kızım tip 1 diyabetli, sanırım biraz ona kafamı takıyorum. ”
“Stresten olmuş işte. Miden de rahatsız. Her gün bir şişe soda iç.”
Midemin rahatsızlığı yeni bir haber değil, eski kötü beslenme alışkanlıklarımın bana bir hediyesi.
“İçiyorum, her gün neredeyse 1 litre limonlu maden suyu içiyorum.”
“İçme o kadar, fenalık hissini biraz da o vermiştir. Sana iki tane iğne yazıyorum biri sakinleştirici, diğeri miden için. ”
Artık üzülmüyorum ki, alıştım diye telkin ediyordum kendimi.
“İnsan her şeye alışıyor” diyordum çevremdekilere.
Evet aslında alışıyor insan, üzüntüye bile. Gerçekten de alışıyor. Bir süre sonra acısını hissetmiyor hale geliyorsunuz. Hatta mutlu bile hissetmeye başlıyorsunuz. Varlığını unutuyorsunuz. Ama unutsanız bile üzüntüyle o kadar uzun süre bir arada yaşadığınız için evinizin bir ferdi haline geliyor. İstenmeyen bir misafir gibi evinize yerleşiyor.
Limonlu maden suyu sağolsun, biriktirdiğim tüm üzüntümü attım bir anda. Biraz dokundu tabii. Üzüntüyü bundan sonra bir anda değil de ufak dozlarda atmak daha mantıklı olacak gibi görünüyor. Zira o sakinleştirici iğne çok fena acıtıyor!
Yerfıstıklı Üzümlü Yaz Helvası
Hazırlık Süresi: 30 dk
Servis:12 dilim
İçindekiler:
1,5 su bardağı (300 gr) ev yapımı fıstık ezmesi (tarifi burada)
6 çorba kaşığı (30 gr) toz Hindistan cevizi
5 çorba kaşığı (50 gr) kuru üzüm
2-3 çorba kaşığı üzüm pekmezi veya bal (fıstık ezmeniz tatlı ise bu malzemeyi koymanıza gerek yok)
Yapılışı:
1-Tüm malzemeleri geniş bir kaba aktarın, kaşık yardımı ile birbirine iyice harmanlayın.
2-Pişirme kağıdı ile kaplanmış 20cm baton kalıba bastırarak dökün.
3-Bir gece buzdolabında bekletin, dilimleyip servis edin.
Notlar:
Yer Fıstığı alerjisi olanlar fıstık ezmesi yerine fındık veya badem ezmesi kullanabilir. Kuruyemiş alerjisi olanlar yerine tahin kullanabilir. Tahin kullanacaksanız ölçüleri bu tarifime göre ayarlayınız.
Comments (14)
Buyuk gecmis olsun…Allah size uzun omur versin ailenizle kizinizla cok guzel gunleriniz olsun. Herseyin caresi var lutfen uzulmeyin. Diyorum ama acaba kendim becerebiliyormuyum?!?…
çok teşekkür ederim 🙂 çok birikmiş demek ki patladım işte
Çok geçmiş olsun Sıla Hanım.
çok teşekkür ederim 🙂 sevgiler..
çok geçmiş olsun kızınız çok şanslı sizin gibi annesi var öyle düşünün… kendinizi kızınızın hastalığı için bu kadar üzmeyin. sağlık ve mtluluk dolu günler size ve kızınıza 🙂
çok teşekkür ederim inşallah..varolun
Kızınız için uzulmeniz o kadar normalki annelik böyle size üzülmeyin demek çok boş ama ben eminim tip 1 dm in birgün kesin tedavisi bulunacak ,biraz daha ilaç firmalarinin insulinden para kazanmasi lazım.
haklısınız maalesef, teşekkür ederim . sevgiler..
Merhaba, herhalde Prof. Dr. Canan Karatay’dan ve onun sağlıklı beslenme programından haberiniz vardır. Umarım ukalalık yapmıyorum ama kızınız için Canan hocanın programını uyguladınız mı, uyguladığınız halde çare olmadı mı, merak ettim. Bu şekilde şekerden ve şeker ilaçlarından kurtulmuş insanların olduğunu bildiğim için yazıyorum. Lütfen cür’etimi bağışlayınız.
merhaba, estafurullah ne demek. elbette haberdarım. aynı yayınevinden kitabım çıkacak yakında. bilmeniz gereken şu: tip1 diyabet ve tip2 diyabet çok farklı hastalıklardır. tip1 diyabet şişmanlıktan veya kötü beslenme alışkanlıklarından kaynaklanmaz. diyetle de düzelmez, sadece semptomları hafifler. biz karatay&taş devri diyeti uyguluyoruz evimizde, hastalık geçmiyor. geçmeyecek de maalesef.
Cahilliğimi bağışlayın lütfen. Umarım şansınız bol olur.
estagfurullah rica ederim. teşekkürler.
Bugune kadar hic yorum birakmamistim ama simdi bu paylasiminiz icin mecbur hissettim kendimi. Ben dunyanin bir ucundan Kambocyadan sizi takip ediyorum. Cevremdekilere sizi muhtesem bir anne olarak anlatiyorum ve paylasimlarinizin ne kadar saglikli ve yaratici oldugunu anlatiyorum. Mecburiyetten yapiyormussunuz gibi gorunsede gercek bu degil. Herkesin bu gidalarla beslenmesi gerekiyor. Hele ki gunumuzde katkisiz su bile kalmamiske kendinizle gurur duyun herzaman
Kamboçya’da bile okuyucularım olduğu için çok gururlandım şu an 🙂 teşekkür ederim vakit ayırıp mesaj bıraktığınız için. sevgilerimle…