Boynumun sağ tarafındaki fındık boyutundaki yumruyu farkettiğimde henüz bitirdiğim ütü sonrası biraz ferahlamak için vantilatörün karşısında oturuyordum.

“Haşimoto Tiroidi. Hem de yeni değil, çok uzun zamandır.” dedi doktor ertesi gün. Ultrasonla boynumu inceledikten ve boynumdaki şişliğin nodül değil yalancı nodül olduğunu söyledikten sonra.

İki gün sonra ise tahlillerim çıktı.  “Haşimoto diyemeyiz. Otoimmün değilmiş.” dedi. Artık nasıl oluyorsa Haşimoto görünümlü Hipotiroidim varmış.

Meğer hayatımdaki sıkıntıların en büyük sebebi de kendisiymiş.

Blogumu yakından takip edenler birkaç ay önce geçirdiğim panik atağı hatırlarlar. Depresyonda değilmişim. Psikolojik bir sorunum yokmuş.

Yorgunluğumun, hiç halimin olmamasının sebebi ise sürekli yakındığım sıcaklar değilmiş. Hatta o kadar sıcak bile değilmiş hava, sadece ben tahammül edemiyormuşum.

Her şeyi unutmamın, kendimi aptal gibi hissetmemin, eşimin ise sürekli unuttuklarımı bana getirmek için oradan oraya koşturmasının sebebi de kendisiymiş. Beyin sisi deniyormuş bu duruma. Hastalığın en önemli belirtilerinden biriymiş.

Sürekli sağlıklı beslenmeme rağmen aldığım kiloların, vermek için kendimi yırttığım kiloları da çok kısa sürede geri almamın sebebi de bu hastalıkmış.

Beni çok yakından tanıyanlar son yıllarda ne kadar agresif birine dönüştüğümü bilirler. Yine sebep belliymiş. Beni kendi ruhum ve bedenimden bıktıracak kadar etkileyen hastalık böyle bir şeymiş işte.

TSH değerimin 45 çıkması da uzun zamandır çektiğim, çekerken de gıkımı bile çıkarmadığım sıkıntılarımı belki anlamanızı sağlar.

Meğer ben yıllardır neler çekiyormuşum. Bade için çırpınırken ne kadar hasta olduğumu göremiyormuşum.

Böylece doktorumun tavsiyesi ile artık tamamen glutensiz beslenmeye başladım. Hatta bir türlü tam uyum sağlamaya cesaret edemediğim grain-free diyet yani tahılsız beslenmeye başladım.

Hoşçakal siyez ekmeği, siyez makarnası.. Hoşçakal Tosya pirinci. Hoşçakal karakılçık buğdayı!

Bu arada çarpıntı yaptığı için kafein içeren gıdalardan da bir süre uzak durmaya karar verdim.

Hoşçakal Türk kahvesi… Hoşçakal ev yapımı çikolata!

Henüz birkaç gün olmasına rağmen şikayetlerimde ciddi bir azalma olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. İlacıma dün itibariyle başlamamla birlikte daha da rahatladım. Bakalım ilerleyen günler nelere gebe ?

İki gün boyunca Haşimoto olduğumu düşündüğüm için Auto Immune Protocol denilen, genelde Haşimoto Tiroidi olanların uyguladığı ve hastalığı ciddi bir remisyona sokan AIP diyetine de merak sardım tabii. Aman Allah’ım. Kısıtlama neymiş öğrendim. Glutensiz diyet kısıtlı mı sanıyorsunuz ? Bu diyete bir göz atınız…Yumurtasız, sütsüz, peynirsiz, fındık-fıstıksız, yoğurtsuz, domatessiz, bibersiz, mantarsız, patlıcansız bir diyet! Artık sizlere de uygun tarifler vermeye dikkat edeceğim. Her şerde bir hayır vardır. Voila.

Yumurtasız AIP Mayonez

Hazırlık Süresi: 10 dk

Pişirme gerektirmiyor

Servis:  2 porsiyon

The Primordial Table’ın AIP Mayonez tarifinden uyarlanmıştır. 

İçindekiler:

½ olgun avokado

1 çorba kaşığı soğuk sıkım zeytinyağı

1 tatlı kaşığı limon suyu

½ çay kaşığı kaya tuzu

1 küçük diş sarımsak rendesi – isteğe bağlı

Yapılışı:

1-Malzemeleri pürüzsüz olana dek blender’dan geçirin, hemen servis edin. AIP uygulayanlar bu sosu kabak spagetti, fırınlanmış yer elması/tatlı patates ile tüketebilirler.